Kanseri Önlemek

Kanseri Önlemek

Kanser; bireyi olduğu kadar aileyi ve toplumu ilgilendiren, sayısı ve önemi giderek artan ciddi bir sağlık sorunudur.
Ekim ayı Meme Kanseri konusunda farkındalık oluşturma ayı olarak benimsenmektedir.

Düzenlenen birçok etkinliklerle geniş kitlelerde “toplumsal bilinç” oluşturmaya çalışılmaktadır.
Kadın kanserleri arasında meme kanseri 1. sırada yer almaktadır.
Bu nedenle her bireyin, özellikle de kadınların bilinçlenmesi, risk faktörlerinin bilinmesi ve gerekli önlemlerin alınması açısından
yaşamsal önem taşımaktadır.

Kadınların kendi memesini nasıl muayene edeceğini öğrenmesi, ayda bir kez bunu yapması “erken tanı” açısından çok değerlidir.
Tanının erken konması; hastalığın seyri, tedavinin şekli ve kadının yeniden sağlığına kavuşması bakımından “altın evre” dir.

Meme kanserinin oluşumunda çeşitli risk faktörleri bilinmektedir.
Ancak benzer risk faktörlerine maruz kalan her kadında neden
kanserin oluşmadığı sorusunun yanıtı henüz tam olarak açıklığa
kavuşmuş değildir.
Aynı kanser tanısını alan kişilerde benzer tedavilerin uygulanması,
buna karşın tedaviye verilen yanıtların farklı olabildiğinin görülmesi
bireyin bilinç durumu ve bağışıklık sisteminin önemini vurgular
niteliktedir.

Bilinç durumu, zihinsel işleyiş ile ilgilidir ve bireysel özgünlük taşır.

Bireyin genetik yapısı yanı sıra, algı kanalları, aile ve sosyal çevre
öğretileri, eğitimi, geçmiş yaşam deneyimleri, zeka çeşitleri gibi
bireysel farklılıklar bilinç oluşumunda ve vücudun verdiği tepkiler
üzerinde etkin rol oynamaktadır.

Bağışıklık sistemi de; bireyin yediği, içtiği, soluduğu kadar,
gördüğü duyduğu, söylediği, düşündüğü ve hissettiği her şeyden
etkilenir.
Bu etkilenme “stres” dediğimiz, aslında içinde bulunduğumuz
duruma karşı verdiğimiz bedensel, zihinsel ve duygusal tepkimiz
olarak dışa yansır. Bu dışavurum bilinçlice gerçekleşmediğinde,
olumsuz duygu ve düşünceler vücudumuzda nerelerde ve nasıl
birikmektedir? Ve bu birikimler değişik organlarda hangi hastalıklara
yol açmaktadır?

Bireyin duygu ve düşünceleri, yaşamı ve içinde bulunduğu
durumları anlamlandırma biçimi, bilinç düzeyini oluşturmakta; bu da
sağlıklı yaşam ya da hastalığın gerçekleşmesinde etkili olmaktadır.
Hastalık ortaya çıktıktan sonra da; bireyin buna bakış açısı, kabullenişi,
atlatabileceğine inancı, mücadele gücü yine bilinçli bir farkındalıkla
olumlu yönde seyir gösterebilir.

Yaşamı seven, olumlu düşünce ve duygulara sahip olan, umudunu
besleyen, tedavisine ve hekimine güvenen, iyi olacağına inanan
hastalar; bilinçli bir seçim yapanlardır.
Onlar zihinlerinde “yaşamayı” seçmişlerdir.
Ve bu istekleri doğrultusunda, onları yaşama bağlayacak hobileriyle
müzik, resim gibi sanatsal faaliyetlerle hem yaşam kalitelerini artırır,
hem de bağışıklık sistemlerinin mücadele gücüne olumlu katkı yaparak
sonunda “kanseri yenebilirler”.

Kanser, önlenebilen bir hastalıktır!
Öncelikle her birey kendisiyle ilgili bilinçli bir sağlık politikası
geliştirmelidir. Ergin her kadın ve erkek; “sağlıklı yaşam bilinci”     
oluşturmayı ve geliştirmeyi, hem kendileri, hem de gelecek nesiller için
önemsemelidir.
Hastalık durumunda ise “yaşamayı seçmenin” yolları öğrenilmelidir.
Çocukluğumuzdan itibaren uygulanan bireysel sağlık politikanızın
farkında mısınız?
Değiştirmek istediğiniz alışkanlıklarınız var mı, neler?
Daha sağlıklı bir yaşam için yapabilecekleriniz…
Kanseri önlemek için neler yapabilirsiniz?
1)  Kendinizi, beden-zihin psikolojik yönden daha iyi tanımalısınız.
Beslenme, su içme, nefes, duygu ve düşünce alışkanlıklarınız, tepkileriniz,
stres kaynaklarınız,  kişilik özellikleriniz, davranış biçimleriniz, iletişim
şekliniz, algılarınız vb…

2)  Sağlık kontrollerinizi düzenli olarak yaptırmalısınız. (Kadınlar için
meme, erkekler için akciğer ve prostat vb.)

3)  Düşünce, duygu ve iletişim kalitenizi artırmalısınız.

Bilinçli olun, sağlıklı kalın…

Bu yazıyı paylaş

Profesyonel Destek İçin

Bize Ulaşın

Online Seans Talebi