Bakmak ve görmek…
İkisi de gözle ilgili eylemlerdir. Çoğu zaman aynı anlam için kullanılır ancak çok farklı sonuçlara götürür. Bu farklı sonuçlar, anlamlara ulaşmadaki etkinin cılızlığı ya da güçlülüğü ile ilgilidir.
Bakmak, pasif bir eylemdir; yalnızca gözün bir eylemi olduğu için etkisi bakımından yetersizdir.
Görmek, yalnızca gözün bir eylemi olmayıp, göz- akıl-fikir ve gönül işbirliğinin sonucudur. Göz- algılama-odaklanma-görsel hafıza- kavrama- hissetme- yorumlamanın aktif sinerjisiyle oluşan güçlü bir eylemdir.
Bakmak; sığ denizlerde yüzmeye benzer, görmek ise; sonsuz derinliklere kulaç atmaya…
Gözler, kalbin dünyaya açılan penceresidir! Bu pencereyle siz dış dünyaları seyrederken, dış dünyalar da sizin kalbinize ulaşabilirler.
Bunun için, ruhunuzu coşturan bir istekle ve olumsuz yargılardan arınarak bakabilmelisiniz gözün derinliklerine. Tıpkı derinliklerinde hazine olduğunu bildiğiniz engin bir denize bakar gibi…
Koçluk, yüz-yüze yapılan, hedef ve çözüm odaklı görüşmelerdir. Bu görüşmelerde koçun aktif dinleme becerisi kadar, iyi gelişmiş bir görme becerisine sahip olması da çok önemlidir.
Çünkü koçluk görüşmelerinde koçun, söylenenin ardındaki gerçekliğe ulaşmak gibi bir amacı vardır. Bu da ustalıkla sergileyebildiği görme becerisini gerektirir.
Bir konuda ustalıkla beceri geliştirmek için duyusal yetenek, istek, eğitim, uygulama, kararlılık ve deneyimden oluşan çok yönlü bir gelişim olmalıdır.
Koçlukta da durum aynıdır. Koçluk eğitimi yanı sıra, koçun becerilerini geliştirmesi, bireysel yetenekleri, koçluk vizyonu ve misyonu, bilgi, emek, uygulamalarının harmanlanmasıyla oluşan ve zaman alan bir kariyer yolculuğu demektir.
Koçluk görüşmelerindeki başarının sırrı; müşterisinin bir yandan sözünü dinlerken, zihninin derinliklerindeki anlama ulaşabilmek, aynı zamanda gözüne bakarak yüreğine dokunabilmek, gönül telinin titreşimini avuçlarında hissedebilmek, kısaca sözün ardındaki gerçekliği keşfetmektir.
Bunun için keşfetmeye istekli bir yürek, görmek için bakmayı seçen gözler, gördüğünü doğru anlamlandıran zihin yardımıyla müşterisine doğru ayna olmak gereklidir.
Kadın-erkek, anne-baba, öğretmen-öğrenci, çalışan-işveren, hangi kimlikte olursak olalım, insan ilişkilerinde başarılı olabilmek ve etkili iletişim kurabilmek için görebilme becerilerimizi geliştirmeliyiz.
İyi bakan ve iyi gören gözlerin artması dileğiyle…