Ekim; “Meme Kanseri Farkındalık Ayı”

Ekim; “Meme Kanseri Farkındalık Ayı”

Her yıl Ekim ayında Meme Kanseri konusunda Farkındalık Oluşturmak  için birçok etkinlikler düzenlenmektedir.

Kanser  çağımızın giderek artan önemli bir sağlık sorunudur.
Meme kanseri, kadın kanserleri arasında  1. sırada yeraldığından  kadınların bu konuda bilinçlenmesi çok önemlidir.
Çünkü risk faktörlerinin bilinmesi ve gerekli önlemlerin alınması, her kadının ayda bir kez meme muayenesini yapması,
yıllık kontrollerini yaptırması “ERKEN TANI” için, aynı zamanda “YAŞAMSAL” önem taşımaktadır.

Memeler her insan için önemlidir. Yaşama gözlerini açan her bebek önce  anne memesiyle tanışır.
Kadınlığının simgesi, aynı zamanda en verici organıdır memeler.
Sevgi verir; can suyuyla besler yavrusunu
sığınabileceği güvenli bir liman olur üzgün anında,
yaşamın çalkantılarında “siper” olur
çocuğunun başarısında gururla kabarır, mutluluk ve heyecan verir.
Kısaca genel verici organıdır kadının memeler.
Bedene alınan yiyecek ve içeceklerden olduğu kadar duygulardan ve dolayısıyla hormonlardan , ayrıca olumlu ya da olumsuz zihinsel durumlardan da etkilendiğini en güzel süt verme dönemlerinde yansıtır memeler.
Bebek için sevgiyi hissettiği sıcak bir dokunuş, ağzına baldan tatlı gelen, karnını ve ruhunu doyuran
“ Anne Sütü” fabrikasından çok daha fazla anlam taşır memeler.
Anne, kendini mutlu ve iyi hissettiğinde, bol su içtiğinde, dengeli beslenip dinlendiğinde, sevip sevildiğinde sütü artar.
Korkulu, kaygılı, yorgun ve mutsuz olduğunda ise sütleri azalır. Deneyimleyen tüm anneler bunu bilir.

Anne sütü Özveridir !
Özünden verebilmek için özünü güçlendirecek , ona enerji verecek şeylerle (yiyecek, içecek, duygu, düşünce ve davranışlarla) beslenmesi gerekir.
Ancak o zaman canlı ( meme) olarak alış – veriş dengesi sağlanır. Aksi halde sağlık- hastalık dengesi hastalık lehine bozulacaktır.

Meme Kanseri için birçok risk faktörlerinin bilinmesine karşın, benzer risk faktörlerine maruz kalan her kadında kanserin neden oluşmadığı sorusunun yanıtı tam da burada yatmaktadır. Olaylar, kişiler, durumlar ve çevre faktörleri karşısında algılarımız, bilinç düzeyimiz, yorumlama biçimimiz, çıkardığımız sonuçlar , uygulamalarımız ve bedenimizin tepkisi tamamen “bireysel”lik arzeder.
Aynı kanser tanısını alan kişilerde benzer tedavilerin uygulanmasına karşın birinin tedaviye olumlu yanıt vermesi, diğerinin olumsuz yanıtının altında hastalığın algılanması, yorumlanması ve seçimlerin bireysel olduğunun önemi üzerinde düşünüyorum.


Albert Einstein
’in de dediği gibi :

Hayatı yaşamanın iki yolu var:

Biri hiçbir şey mucize değilmiş gibi yaşamak...

Diğeri her şey mucizeymiş gibi yaşamak.

Sizin seçiminiz hangisi?…
Meme Kanseri  tedavi edilebilen bir hastalıktır. Önemli olan
“erken tanı”
 fırsatını yakalamaktır. Öncelikle bunu kabul etmeliyiz.

Meme Kanserinden korunmak için:

Sağlıklı olma yönünde kafa yormalı ve bunun gereklerini yerine getirmeliyiz.

“Yeterince şey biliyoruz, tek yapmamız gereken bunları uygulamaya koymak.” Peace Pilgrim
Dengeli beslenme – kilo- uyku, kaliteli nefes , bol su içmek, egzersiz vb.
20 yaşından sonra her kadın ayda bir kez kendi meme muayenesini yapmalı
40 yaşından sonra da yıllık sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırmalı
Kendilik algısını ve düşüncelerin kalitesini artırmanın yollarını öğrenmeli
Çevresel faktörlerden en önemlisi insan ilişkilerini geliştirerek
Özellikle kendisiyle olan bireysel iletişimini etkili hale getirerek
Geçmişiyle barışarak ve özgürleşerek
İç ve dış benliğiyle huzuru yakalayarak
Sevgi, saygı, güven duygularını yaşamında çoğaltarak
Kendini “daha iyi hissetmenin”  olumlu gücünden yararlanmalıdır.

Bunlar, bağışıklık sistemini  güçlendiren , koruyucu,  “farkındalıkla”  yapılması gereken eylem adımlarıdır.

Tüm kadınlara sesleniyorum;
Memelerin değerini bilen, onlara yeterli ilgi ve sevgi gösteren
bilinçle, sağlıkla, mutlulukla kalın…

Bu yazıyı paylaş

Profesyonel Destek İçin

Bize Ulaşın

Online Seans Talebi